Türkiye’de sürdürülebilir bir kalkınma sağlanabilmesi için yapılacak olan yatırımların dengeli ve adaletli bir dağılıma sahip olması gerekir. Bu yatırımların ise bölgenin kültürel birikimine, çevresel ve sosyal ortamına, yerel ihtiyaçlarına ve gelecek hedeflerine uyumlu olması şarttır.

Gerek bugünkü Batman toplantısında gerekse önceki Cizre buluşmasında da görüldüğü gibi birçok işletme bu bölgede yatırım planları yapmaktadır. Ayrıca bölgede büyük potansiyele sahip birçok işletme de yer almaktadır.

Bu işletmelerin, yeni yatırım yapacak işletmeler de dahil olmak üzere, başarılı olabilmeleri için, muhasebe, finans, denetim, vergi, yönetim, danışmanlık gibi birçok hizmete ihtiyacı olacaktır. Ben açıkçası bu tip hizmetlerin İstanbul, Ankara gibi şehirlerden sağlanmasına karşıyım. Zaten sürdürülebilir kalkınmadan bahsediyorsak yerelin kendine yetebiliyor olması gerekir ve insan kaynağı da buna dahildir.

Ben bu bölgede şu an itibarı ile üniversitelerde işletme, ekonomi, finans, maliye gibi bölümlerde ne kadar öğrenci bulunduğunu bilmiyorum. Meslek liselerinde işletme dallarında da kaç öğrencimizin okuduğunu, eğitim kurumlarının sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası ile ne kadar yakın bir ilişki içinde olduğunu da…

Ancak şunu çok iyi biliyorum ki, yatırımlar sonucu kurulacak işletmelerde çalışacak, bu işletmeleri yönetecek, hesap kitaptan anlayan genç kardeşlerimizi ve özellikle altını çizerek söylüyorum kız öğrencileri iş dünyasına hazırlayamaz, onları gerektiği gibi yetiştiremezsek yaptığımız yatırımlar havada kalır, taşıma su ile de değirmen dönmez.

75 ülkede hizmet veren uluslararası bir muhasebe, denetim, vergi ve danışmanlık firması olan Mazars’ın Türkiye ofisi Mazars Denge olarak bölgede ilk 6. ofisimizi Gaziantep’te açtık. Bölgedeki aile şirketlerinin ve devlet sektöründe yer alan firmaların kurumsallaşması yönünde katkı sağlamak amacıyla büyük çaba sarf etmekteyiz. Biraz önce belirtmiş olduğum eğitim konusuna gelince elimizden gelen desteği sağlamak isteriz ancak bu işi tek başımıza yapmamız mümkün değil. Sektörümüzde yer alan diğer firmalarla, meslek odalarıyla, üniversitelerle, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmalıyız.

Gençlerimizi yetiştirmek onların iş dünyasındaki başarısını sağlamak, bunun için gerekli altyapıyı oluşturmak uzun vadeli bir iştir ve emek gerektirir. Biz bu konuda işbirliği yapmaya bilgi birikimimizi paylaşmaya hazırız.

Basit 1-2 örnek vermek gerekirse, mesela sektördeki firmalar olarak bir araya gelip her yıl bu bölgeden çıkacak 2 şer öğrenciyi staja davet etsek bir fark yaratmış oluruz. Ya da yıllık izinlere 2 gün ekleyip bu izinleri bölgemizde gerçekleşecek eğitime yönelik sosyal sorumluluk projelerinde kullansak yine bir katkı sağlamış oluruz.

Ben bu konulara dikkat çekmek istedim. Bu organizasyonda emek veren sayın başkanlarımıza, TÜSİAD ve TÜRKONFED’e teşekkür eder, Batmanlı kardeşlerimizi sevgiyle selamlarım.