“Hayallerinizi ne ile suladığınıza dikkat edin. Onları korku ve kaygı ile sulayın hayallerinizi boğacak sarmaşıklar yaratırsınız. Onları iyimserlik ve çözümlerle sulayın başarı yetiştirirsiniz. Her zaman bir problemi başarıya dönüştürecek fırsatlar için yollar arayın. Her zaman hayallerinizi besleyecek yollar arayın.”
Lao Tzu (600 BC-531 BC)
Lise son sınıfa geldiğimde hem dershaneye gidiyor hem de özel ders alıyordum. Aile mesleğimiz olan mali müşavirlik mesleğini icra edebilmem için işletme ya da muadili bir bölüme girmem gerekiyordu. Üniversiteler için sıralama formuna çeşitli üniversitelerin işletme, iktisat, uluslararası ilişkiler, kamu yönetimi gibi bölümlerini yazdıktan sonra artık sonuncu tercih için yazacak işletme muadili bir bölüm bulamamıştık. Ben de bunun üzerine özel ilgi alanım olan arkeoloji yazalım diye bir öneride bulunmuştum. Özel öğretmenim konuya olan ilgimi bildiği için bana biraz da espri ile “arkeoloji yazarsan bütün çalışmalarımız boşa gider, sen bu son tercihini kazanmak için elinden geleni yapar, bildiğin soruları özellikle boş bırakırsın” demişti.
Sonuçta arkeolojiyi yazmadım ve İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nü kazandım. Hemen o yaz da kendi isteğimle bir fabrikada muhasebe stajyeri olarak işe başlayarak meslek hayatına atıldım.
Muhasebe işini yapmak istediğimden çok emin olmadığımı, işe başlamadan hemen önce de ciddi bir kaygı hissettiğimi itiraf etmeliyim. Bu kaygının kaynağı ise “ya bu iş bana göre değilse ve ben ömür boyu her gün aynı saatte kalkıp, istemediğim bir işi yapmak zorunda kalırsam” idi. Kafamdaki soruların cevabı başlayacağım işteydi ve işi denemeden de cevaplarını asla bulamayacağımı biliyordum. Böylece ilk muhasebe stajımı yaparken meslekle ilgili birçok şeyi fark ettim. Muhasebe yapabilmek için rakamları sevmek gerekiyordu. Rakamları sevdiğim için bu benim için bir avantajdı. Ayrıca bu iş kuvvetli bir mantık, araştırma azmi ve bir de ciddi sabır istiyordu. Bunlara da sahip olduğumu zaman içinde fark ettim. Bu işte uzun vadede söz sahibi olabilmenin yolu takım oyununa yatkın olmak ve etikten ödün vermemek gibi unsurlardan geçiyordu. O zamanlarda bu özelliklerin aynı zamanda çok sevdiğim arkeoloji mesleği için de gerekli olduğunu fark etmiş ancak sebep sonuç ilişkisini tam olarak kavrayamamıştım.
Geriye dönüp baktığımda sağlıklı bir karar vermiş olduğumu, çok sonradan bir strateji kitabında karşılaştığım figür sayesinde iyice anladım.
Yukarıdaki piramit şeklindeki figür hem işletmeler hem de bireyler için son derece anlamlıdır. Her sistemin bir var oluş sebebi ve bunun etrafında da bu sebebi çevreleyen temel dayanakları vardır. Bunu bir inşaatın temeline, dayanakları da kullanılan harca benzetebiliriz. Harcın içinde, temel yaşam felsefesinden tutun da sizin kişisel özellikleriniz, becerileriniz, almış olduğunuz eğitim, aile terbiyesi vb. bulunur.
İşletmeler için de bu harcın içine örneğin kalite, etik, dürüstlük, bireyler arası saygı, gibi kavramlar yerleştirilebilir. Temelin üzerine sırası ile uzun vadeli ve kısa vadeli planlar inşa edilir. İşletmeler için uzun vadeli planları stratejiler, kısa vadeli olanları taktikler olarak irdeleyebiliriz. Bireyler için ise uzun ve kısa vadeli planları hayatta varmak istediğiniz hedef doğrultusunda, bu hedef ya da hedeflere ulaşmak için kullanacağınız gidiş yolu olarak düşünebiliriz. Buna örnek olarak “uzun vadede Yeminli Mali Müşavir olarak, yönetici olmak istiyorum. Sektörde bilinen bir firmada çalışıp gerekli sınavları kazanarak kısa vadede SMMM olup, sonra da denetimde 10 yıl tecrübe edinerek Yeminli Mali Müşavir olmaya hak kazanacağım sözü” gösterilebilir.
Piramidin en ucunda ise gündelik olarak yapılan işler bulunur. En önemli husus da aslında şudur ki, gündelik yapılan işler ile temel dayanaklar birbiri ile uyumlu olmalıdır. Uyumsuzluk olursa işletmeler için kaos, bireyler için ise mutsuzluk ortaya çıkar.
Yukarıdaki açıklamalar benim için hayal olmaktan çıkmamış olan arkeoloji sevdasından, başarı ile sürdürdüğüme inandığım mali müşavirlik mesleğine geçişi nasıl sağlamış olduğumu gösteriyor. Bu geçişi ben “temel dayanaklarda özdeşim kurmak” olarak adlandırıyorum. Yani bir meslek olarak arkeoloji için geçerli olan, ipuçlarından anlamlı bir bütüne ulaşmak, detaylara dikkat etmek, keşfetmek gibi “harç malzemeleri” benzer temel dayanakları barındıran mali müşavirlik için de kullanılabilir. Aynı şekilde mali müşavirlik için gerekli olan takım çalışması, etik yaklaşım gibi temel unsurların genelde yaz tatillerinde katıldığım arkeolojik kazılarda da ne kadar geçerli ve faydalı olduğunu fark ettim.
Bu kavrayış bende yepyeni ufuklar açtı. Kişinin temel dayanaklarını tek bir yerde kullanmak zorunda olmadığını, temel dayanaklarını zenginleştirerek birçok farklı alanda başarı elde edilebileceğini gördüm. Size hiç uymayacakmış gibi görünen meslekler için temel dayanakların özdeşimine bakarak potansiyel bir uyum yakalamak mümkün olabiliyor.
Bir süredir verdiğim girişimcilik derslerinde, öğrencilerimin bana aktardıkları en büyük sorunlar meslek seçimindeki kararsızlık veyahut seçilmiş olan iş kolunun yanı sıra çalışılan işyerinde yaşanan mutsuzluk. Bunları aşmanın bana göre en iyi yollarından biri ben bu işi tamamen seviyorum ve istiyorum ya da tam tersi bir yaklaşımdan ziyade, o işi yapmak için gerekli olan özelliklerin ne kadarının sizde var olduğunu anlamaya çalışmaktır.
Bundan sonraki adım ise tercih ettiğiniz iş yerinin (mülakatlarınızda sormaktan çekinmeyin ve anlamaya çalışın – örnek olarak; bu şirketin vizyonu nedir? temel felsefesi nedir? kurum kültürü hakkında beni bilgilendirir misiniz? gibi sorulardan kaçınmayın) temelini teşkil eden unsurları anlamaya çalışmaktır. Bunu yaparken de temel noktalarda uyuşmanız gerekir. Örneğin etik sizin için temel bir dayanak ise, etik olmayan bir kurum sizin için kesinlikle uygun değildir. Denemeyin bile… Tabi ki bu unsurların yüzde yüz uyumlu olması düşük bir ihtimaldir. Ancak temel dayanakları size göre (+) dan (-) ye doğru geniş bir yelpaze olarak ele alırsanız sizi mutlu edecek ve gelecekte başarınıza katkıda bulunacak birçok uyumlu harç malzemesi bulunabileceğiniz gibi kendinizi daha iyi tanımak adına da ciddi fayda yaratacağınıza inanıyorum. Bu da Lao Tzu’nun dediği gibi yaşanan birçok problemi göründüğünden farklı bir konuma getirerek fırsata dönüştürmeye olanak sağlayacaktır.
Email: icoskun@mazarsdenge.com.tr
Website: www.mazarsdenge.com.tr
* Bu makale İş’te İnsan’da yayınlanmıştır.
Yorum yok